Kürşat ve Sezen’in aşkı, bir fırtına gibi gelip geçiyordu hayatlarında. İlk buluşmalarından itibaren, birbirlerine karşı duydukları çekim o kadar güçlüydü ki, etraflarındaki herkesi büyülemişti. Ancak bu aşk, bazen bir kasırga gibi yıkıcı, bazen de bir bahar yağmuru gibi tazeleniciydi. Onların ilişkisi, ateşli tartışmalarla, hüzünlü vedalarla doluydu. Her kavga, her ayrılık, aslında onları birbirine daha da çok bağlıyordu. Dış etkenlerin gölgesi, ilişkilerini tehdit ettiğinde, Kürşat ve Sezen birbirlerine sarıldılar. Sosyal medyanın oyunlarına kapılmış olsalar da, sevgileri hiç solmadı ve sonsuza kadar sürecek gibi görünüyordu.